18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü
- 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü
- 18 Mart Çanakkale Zaferi: Çanakkale Savaşları Nedir?
- 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin Anlamı ve Önemi
- 18 Mart Çanakkale Zaferi: Çanakkale Savaşı'nda İtilaf Devletlerinin Amaçları
- 18 Mart Çanakkale Zaferi: Çanakkale Savaşları'nın Sonuçları
- 18 Mart Çanakkale Zaferi: Çanakkale'deki Şehitlikler, Anıtlar ve Mezarlar
- 18 Mart Çanakkale Zaferi: Atatürk'ün Anzak Askerleri İle İlgili Söyledikleri
- 18 Mart Çanakkale Zaferi İle İlgili Video
18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Gününün anlam ve önemi nedir? Büyük bir komutanlık örneğinin ve millet olarak can pahasına verilen topyekün mücadelenin adıdır 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi…
8 Mart 1915 tarihinde kahraman Mehmetçiğimiz tarafından dünyanın en güçlü donanmalarına geçit verilmeyerek, Millet olma bilincinin tohumları atılmış; Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasına zemin hazırlayan azmin mücadelesi ile tarihin akışını değiştiren destansı bir kahramanlık öyküsü yazılmıştır.
Çanakkale Zaferi, karanlık bir geceden aydınlık bir sabaha uyanışın sembolüdür. Birinci Dünya Savaşının seyrini değiştiren ve böylelikle de dünyanın mazlum milletlerine de umut ışığı olan 18 Mart Zaferi, ulusal bir direnişin sembolü haline gelerek tarihe altın harflerle geçmiştir.
Bu 18 Mart tarihinde de, 18 Mart Zaferi’nin yıl dönümü, başta Çanakkale ilimiz olmak üzere Türkiye’nin dört bir yerinde çeşitli etkinliklerle kutlanacak; Çanakkale Deniz Zaferi’nin 109’ncu yıl dönümünde, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Çanakkale’yi geçilmez kılan tüm kahramanlarımız sevgi, saygı ve minnetle anılacaklardır.
İşte biz de bu yazımızda sizlere, 18 Mart Zaferi’nin anlam ve önemine ilişkin detaylı bilgiler veriyor olacağız. Konuya ilişkin videolara ve fragmanlara yazımızın sonunda ulaşabilirsiniz.
18 Mart Çanakkale Zaferi: Çanakkale Savaşları Nedir?
18 Mart Çanakkale Zaferine giden yol… Çanakkale Savaşları; 1. Dünya Savaşı sırasında 1914-1916 yılları arasında, Gelibolu Yarımadası’nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan, yüzyılımızın en büyük ve en kanlı deniz ve kara savaşlarıdır. Aynı zamanda da, II. Dünya Savaşı’na kadar tarihte görülen en büyük çıkartma harekâtıdır.
3 Kasım 1914 tarihi ile 18 Mart 1915 tarihleri arasında “deniz savaşları” olarak başlayan Çanakkale Savaşları, 25 Nisan 1915 tarihinden itibaren Gelibolu yarımadasında “kara savaşları”na dönüşerek 9 Ocak 1916 tarihine kadar sürmüştür.
Bu savaşlar; güçlü bir donanmaya ve sayıca daha fazla asker gücüne sahip olan İtilaf devletlerine karşı, gerek eksik malzeme-donanım, gerekse daha zayıf bir ordu ile; ama Türk Milletinin azim ve birliği, Mustafa Kemal Atatürk’ ün üstün askeri dehası ile bütün bir millet olarak destan yazdığı ve 18 Mart Çanakkale Zaferini elde ettiği savaşlardır.
1.Dünya Savaşı’nda galip taraf olmak isteyen İtilaf Devletleri, çağın en gelişmiş zırhlıları ile Çanakkale Boğazı’nı geçip İstanbul’a girmek ve İstanbul’u zapt etmek istiyorlardı. İtilaf Devletleri Ordusu; İngiliz, İskoç, İrlandalı, Fransız, Hint, Kuzey Afrikalı (Cezayirliler, Zuaveler), Avustralyalı ve Yeni Zelandalı askerlerle, Rum ve Yahudi gönüllüler olmak üzere, değişik etnik ve dinsel gruplardan toplanan askerlerden oluşmaktaydı.
Çanakkale Boğazını delip geçmek isteyen İtilaf Devletleri Donanması, 3 Kasım 1914 tarihinde boğazın iki tarafındaki askeri birliklerimize ateş açarak savaşı başlatmış, Osmanlı Ordusunun karşı ateşi ile geri çekilmek zorunda kalmış, 19 Şubat 1915’te kesin hücuma geçmiş, yine geri püskürtülmüş, 18 Mart 1915 tarihinde ise 16 harp gemisi ile en güçlü saldırısını gerçekleştirmiştir. Bu saldırılara karşı Osmanlı Ordusu savaş stratejisi olarak, öncelikle boğazda bulunan donanmasını güçlendirip, kıyılara da gemilerden sökülmüş olan topları yerleştirerek savunma mekanizması geliştirmiştir.
Sonrasında da boğaza Nusret Mayın Gemisi tarafından mayın hatları sıralanmış ve her iki yakada da seyyar bataryalar oluşturulmuştur. Düşman savaş gemileri Osmanlı topçu atışından kaçarken, bu mayınlara çarparak ağır kayıplar vererek tekrar geri çekilmek zorunda kalmışlardır.
Çanakkale Boğazını geçemeyeceğini anlayan İtilaf Devletleri’nin 18 Mart 1915 tarihinde zırhlılarını geri çekmeleriyle deniz savaşları kısmı sona ermiş; 25 Nisan 1915 tarihinde Gelibolu Yarımadasına karadan çıkarma yapmışlar ve 9 Ocak 1916 tarihine kadar süren şiddetli kara savaşları yaşanmıştır.
Kara Savaşlarında da, Gelibolu Conkbayırı ve Anafartalar cephelerinde yapılan savunmalarda, Mustafa Kemal’in üstün askeri dehası ile kazanılan büyük başarılar, hiç şüphesiz ki savaşın seyrinin değişmesinde ve zaferin kazanılmasında büyük bir paya sahiptir.
İtilaf Kuvvetleri tarafından 6-7 Ağustos 1915 gecesi Anafartalar’a yapılan çıkarma harekâtını, Anafartalar Grup Komutanı Mustafa Kemal kendi komutasındaki birliği ile kahramanca ön safta çarpışarak durdurmuş, bu savaşta askerlerimize, ”Ben size hücum etmeyi değil, ölmeyi emrediyorum” şeklindeki ünlü sözünü söylemiş, bütün zorluklara ve hatta imkânsızlıklara karşın, Türk askerininin fedakâr ve can siperane bir şekilde savaşması ile de zafer kazanılmıştır.
18 Mart Çanakkale zaferi sonrasında “Çanakkale Geçilmez” sözü, tarihe altın harflerle yazılmıştır.
18 Mart Çanakkale Zaferi’nin Anlamı ve Önemi
Tarihin en zorlu ve en kanlı savaşlarından birinin yaşandığı bu savaşlarda, Çanakkale’de iki taraf toplam 500 bin kişiden fazla kayba uğramıştır. Çanakkale Savaşlarının ve sonucunda Türkün kazandığı zaferin hem Türkler ve hem de Dünya için önemi çok büyük olup; başta Türk tarihi olmak üzere, bütün dünya tarihini etkileyen bu zafer, dünya devletleri arasındaki güç dengelerini değiştirmiş ve yeniden belirlemiştir.
Çanakkale savaşları, yurdumuzu sömürgeci emperyalist devletlere karşı korumak için yaptığımız bir savunma savaşıydı ve zafere ulaşabilmek için yurdun dört bir yanından yaşı – etnik kökeni fark etmeksizin bütün erkekler cepheye koşmuş, bu nedenle yurdumuzdaki neredeyse hiçbir okul mezun verememiş ama, bu zafer ile kahraman Türk askeri, gerektiğinde yurdu için seve seve canını verebileceğini bir kez daha kanıtlamış, bu büyük mücadele zaferle sonuçlanmıştır.
Kocaman bir dünya savaşının sadece bir cephesi olsa da, Çanakkale de Türk Milletinin ordusu ile birlik olup topyekün kazandığı Çanakkale Zaferi dünya tarihinde de bir dönüm noktası olmuş; Türk Ulusu tarihin akışı üzerinde belirleyici bir rol oynamıştır.
Çanakkale cephesinde Türk Milleti’nin kazandığı zafer, dünya devletlerinin güç dengelerini değiştirmiş ve Türk milletinin belirleyici ve yönlendirici gücünü tüm dünyaya gösterirken, aynı zamanda Türk halkına arattığı azim, umut ve kararlılıkla Kurtuluş Savaşı’nın meşalesini de ateşlemiştir.
Türk tarihine büyük bir destan olarak yazılan bu zafer ile, hem Anadolu toprakları ve Boğazlar’ın Türklerin hâkimiyetinde kalması sağlanmış, hem de İtilaf Devletlerinin Rusya ile güç birliği yapması engellenmiş ve Mustafa Kemal Paşa önderliğinde Anadolu’da Batı emperyalizmine karşı topyekûn başlatılacak olan bağımsızlık savaşımız için zemin hazırlanmıştır.
18 Mart Çanakkale Zaferi: Çanakkale Savaşı’nda İtilaf Devletlerinin Amaçları
İtilaf Devletleri Çanakkale’ ye çıkartma düzenlerken İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının kontrolünü ele geçirmeyi hedeflemişlerdir. Bu hedeflerine ulaşabildikleri takdirde; müttefik Rusya’ya güvenli bir erzak tedarik ve askeri ikmal yolu açabilecek, Rusya petrolünü boğazlar üzerinden Avrupa’ya taşıyabilecek, Osmanlı’nın başkenti İstanbul’u zapt ederek Almanya’nın müttefiklerinden birini savaş dışı bırakacak, dolayısıyla İttifak Devletleri’ni zayıflatabileceklerdi.
Ayrıca, Balkanlar’daki devletleri kendi saflarına çekmek, Osmanlı İmparatorluğu’nun Mısır’a yönelik tehdidini ortadan kaldırmak, Osmanlı’nın Kafkasya Cephesi’ne daha fazla kuvvet aktarması mümkün olmayacağından Rus ordusunun tüm gücüyle Almanya üzerine yüklenebilmesine olanak vermek, amaçları da hedeflenmiştir.
18 Mart Çanakkale Zaferi: Çanakkale Savaşları’nın Sonuçları
Bu savaş, Batılı devletlerin beklentilerinin tersine gelişmelerle sonuçlanmış, İtilaf Devletleri’nin
donanmaları 18 Mart 1915’te bozguna uğrayınca, Çanakkale Savaşı’nın deniz savaşı bölümü sona ermiştir. Bu sonuç, Çarlık Rusyası’ nın çöküşünü hızlandırmış, İtilaf Devletleri içinde yer alan İngiltere’ de ise bu yenilgi nedeniyle yönetim değişikliği olmuş, Deniz Kuvvetleri Bakanı Sir Winston Churchill, görevden alınmıştır.
Türk tarihine büyük bir destan olarak yazılan bu büyük zafer ile Anadolu toprakları ve Boğazlar, Türklerin hâkimiyetinde kalmaya devam etmiştir. Ancak, birçoğu ülkemizin yetişmiş beyin gücü olan doktor, öğretmen, mühendis vb. insanlardan oluşan 253.000 şehit verilmiş; bu nedenle de, Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kazanılan “Milli Mücadele” sonrasında ülkemizin kalkınma ve gelişme hamleleri hayata geçirilirken, yetişmiş insan gücü olmayışından dolayı büyük sıkıntılar yaşanmıştır.
18 Mart Çanakkale Zaferi: Çanakkale’deki Şehitlikler, Anıtlar ve Mezarlar
Çanakkale’de bulunan Şehitlik, Anıt ve Mezarlardan birkaç tanesi şunlardır:
- 57. Alay Şehitliği ve Anıtı Alçıtepe Garnizon Anıtı
- Alman Hemşire Erika’nın Mezarı
- Anafartalar Köy Mezarı Şehitlikleri
- Asteğmen Halit Efendi’nin Mezarı
- Atatürk Anıtı
- Binbaşı Çırpanlı Ali Zeynel Abidin’in Mezarı
- Conkbayırı Anıtları
- Çamtekke Şehitliği
- Çanakkale Şehitliği ve Anıt Eceabat Yüzbaşı Şehitliği
- Er Halil İbrahim Mezarı
- Erenköy Şehitliği
- Gözetleme Tepe Şehitliği ve Anıtı
- Hamidiye Şehitliği ve Anıtı
- Hasan Mevsuf Şehitliği ve Anıtı
- Hastane Bayırı Şehitliği
- Havuzlar Şehitliği ve Anıtı
- İlk Şehitler Anıtı
- İsimsiz Topçu Yüzbaşı Şehitliği
- İstihkam Yüzbaşısı Tahir Bey Anıtı
- Kabatepe Arıburnu Sahil Anıtı
- Kanlı Sırt Anıtı
- Kemalyeri Anıtı
- Kumkale İntepe Batarya Şehitliği
- Küçük Arıburnu Anıtı
- Mecidiye Şehitliği ve Anıtı
- Mehmet Çavuş Anıtı
- Mehmetçiğe Derin Saygı Anıtı
- Mesudiye Tabya Anıtı
- Mülazım Üsteğmen Mustafa Efendi’nin Mezarı
- Sargıyeri Anıtı ve Şehitliği
- Seddülbahir Cephanelik Şehitliği
- Seyit Onbaşı Anıtı
- Talat Göktepe Anıtı
- Üsteğmen Nazif Çakmak Anıtı
- Üsteğmen Rıza Efendi’nin Mezarı
- Yahya Çavuş Şehitlik ve Anıtı
- Yarbay H. Avni Bey’in Mezarı
- Yarbay Halit Bey Mezarı
18 Mart Çanakkale Zaferi: Atatürk’ün Anzak Askerleri İle İlgili Söyledikleri
Atatürk’ün Çanakkale Zaferinden tam 19 yıl sonra, 1934 yılında Anzak Askerleri ve ailelerine hitaben söylediği ve daha sonra Anzak Askerleri Anıt Mezarlığındaki Kitabeye yazılan şu sözleri ile, bütün dünyaya eşi olmayan barış, hoşgörü ve uygarlık mesajını vermiştir:
“Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanının toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarımızı dindiriniz! Evlâtlarınız bizim bağrımızdadır. Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlâtlarımız olmuşlardır.”
Yorumlar