Karne Alan Çocuğa Nasıl Davranılmalıdır?
Karne; bir eğitim öğretim yılı boyunca çocuğun göstermiş olduğu hem akademik hem bireysel hem de sosyal gelişimi değerlendirmeye yarayan yazılı bir araçtır. Evet bir dönemin sonunun geldiğini bizlere hissettiren, duygu dolu anlar yaşatan, tatil sevinci ile vedalaşma hüznünü harmanlayan bu özel gün hepimizi heyecanlandırır.
Ancak bu gelişim raporlarının, yalnızca bir araç olduğunu unutup, onu hayatımızın merkezine koyarsak, hem ebeveynler hem de çocuklar için problemlerin yaşanması kaçınılmaz olacaktır. Her çocuğun başarısı, yetenekleri, gelişim süreci kendine özgü ve özeldir. Bu nedenle dönem sonunda ebeveynlere davranışsal açıdan pek çok görev düşmektedir.
İşte biz de bu yazımızda sizlere; gelişim raporunu alan çocuklara nasıl davranılması ve onların nasıl yönlendirilmesi gerektiği ile ilgili bir takım bilgiler aktarıyor olacağız. Konuya ilişkin görsellere yazımızın devamında, uzman videolarına ise içeriğimizin son bölümünde ulaşabilirsiniz.
Karne Alan Çocuğa Nasıl Davranılmalıdır?
Öncelikle tatlı bir rekabet ortamı ve hafif derecede seyreden başarı hırsı, çocuklar için faydalıdır. Böylelikle yeterince uyaran alan çocuklar, başarıya giden yolda kendilerini kamçılamak ve daha ileriye taşımak adına ellerinden geleni yapmaya çabalarlar. Ancak, bu durumun dozajı çokça önem taşır.
Alınan gelişim raporunun çocuğun tüm özelliklerini ve yeteneklerini yansıttığına inanmak, yanıltıcıdır. Dönem boyunca yaşanan bir takım aksilikler, çocuğun adaptasyon sürecinin farklı olması gibi pek çok faktör başarı oranını doğrudan etkiler. Bu nedenle, karne gününe olması gerekenden daha fazla anlam yüklemek, yarardan çok zarar getirir. Aynı şekilde karnesi çok iyi olan çocuğa da yaklaşım tarzınız, hiç de azımsanmayacak kadar önemlidir.
Karnesi İyi Olan Çocuğa Nasıl Davranılmalıdır?
Karneler dağıtıldı ve tatil başladı. Çocuğun gelişim raporu gerek davranış bakımından, gerek sosyal açıdan, gerekse de akademik başarı düzeyi olarak oldukça iyi! Elbette sevinmek en doğal hakkınız ve yavrunuzu da tebrik ederek kutlamalısınız. Peki burada dikkat edilmesi gereken noktalar nelermiş, bir bakalım..
- Abartılı sevinç gösterileriyle, çocuğunuza, sanki olması gerekenden çok daha büyük bir başarı elde etmiş izlenimi vermemelisiniz. Çalışmak ve gelişim göstermek, okula giden her çocuğun aktif olarak sergilemesi gereken davranışlardır. Bunu başarmak ise sadece takdire şayandır. Olağan üstü hal ilan etmeyin!
- Çocuğunuzun karnesini alarak aile büyüklerine, akrabalara ziyaretlerde bulunup, bu başarıyı çok gürültülü bir biçimde onore etmeyin. Normal dışı davranışlar, çocuğa öz güven aşılamaya değil, gerçeklik algısının bozulmasına yol açar.
- Karne hediyesi konusunda aşırıya kaçıp ‘dile benden ne dilersen” gibi bir tutum içerisine girmeyin. Bütçeniz dahilinde, küçük ama anlamlı armağanlara yönelin. Hatta bu armağanın onun başarısını teşvik etmek ve onu tebrik etmek için, yalnızca sembolik bir şey olduğunu da anlatarak, beklenti oluşturmamaya özen gösterin.
- Başarısını överken, diğer çocuklarla, kuzenleriyle veya arkadaşlarıyla kıyaslamaya girmeyin. Böylesi bir tavır, çocuğunuzu tatsız bir yarışın içine sokmaktan ve akranlarıyla arasını bozmaktan başka bir işe yaramayacaktır.
Karnesi Kötü Olan Çocuğa Nasıl Davranılmalıdır?
- Karnenin, çocuğunuzun tüm özelliklerini en yalın haliyle yansıtmadığını ve her çocuğun kendi özelinde değerlendirilmesi gerektiğini unutmadan tavır almalısınız. Akademik başarısı düşük de olsa, öncelikle bir dönemi çaba gösterip tamamladığı için çocuğunuza teşekkür ederek işe başlayabilirsiniz.
- Diğer arkadaşlarının veya akranlarının notlarını ya da karnelerini sormaktan, göstermekten veya buna ilişkin yorum yapmaktan kaçınmalısınız.
- Karne günü stresinin hemen akabinde, üst üste değerlendirmeler veya yönlendirmeler yapmak çocuğunuzu değersiz ve yetersiz hissettirecektir. Bu nedenle, öncelikle biraz kafasının dağılmasını ve kendisini iyi hissetmesini sağlayacak aktivitelere yönelmelisiniz.
- Tüm bunların ardından, çocuğunuzun karnesinde yazan düşük notların bulunduğu dersleri toparlamak adına, çocuğunuzun da dahil olduğu bir program yapabilirsiniz. Bu notların hayat memat meselesi değil, ancak uyarıcı nitelikte olduğunu belirterek, yapılan hataları beraberce gözden geçirebilirsiniz.
- Yanlışları veya eksikleri çocuğunuzla birlikte belirledikten sonra, iyileştirme yolunda atılacak adımlarda da yine iş birliği içerisinde olmalısınız. Kendi istek ve arzularınızı çocuğunuza dikte etmek yerine, daha iyisini yapabilmek adına onun da fikirlerini alıp destek vermelisiniz.
- Okulun ve okumanın önemine yönelik kısa sohbetler gerçekleştirebilir, ileride yapmak istediği meslekle ilgili hayaller kurmasını sağlayarak, onu ders çalışmaya teşvik edebilirsiniz. Bu noktada ekran süresini kısaltmanız da akılcı bir yaklaşım olacaktır. (İlginizi Çekebilir: Çocuklarda Ekran Bağımlılığı Nasıl Önlenir?)
- Hataları düzeltme yolunda yaptığınız her şeyde, çocuğunuzdan sevgi, şefkat ve ilgiyi esirgemeden, yumuşak bir üslup kullanarak ilerlemelisiniz.
