Kaplıcalar: Termal Tatil Sevenlerin Vazgeçilmez Adresi!

Kaplıcalar…! Tarihi ve doğal güzellikleri kadar termal kaynakları ile de Türkiye’ nin tam bir turizm cenneti olduğunu söyleyebiliriz. Yurdumuzun dört bir tarafında yer alan ve her biri sahip olduğu zengin mineraller sayesinde farklı birçok hastalığa şifa olan termal suları olan kaplıcalar, her yıl yüzlerce turisti ağırlamaktadır.

Çok eski zamanlardan beri kullanılan ve pek çok kültürde önemli bir yere sahip olan termal suları, sadece hastalıkları tedavi etmek için değil; aynı zamanda psikolojik olarak rahatlamak, stresten arınarak huzura kavuşmak açısından da ziyaretçilere sonsuz fayda sağlamaktadırlar. Tüm bu avantajlara bir de seçtiğiniz kaplıcanın bulunduğu yerdeki gezilecek yerlerin keşfini de eklersek, her yönüyle güzel bir tatil sizi bekliyor demektir.

İşte biz de bu yazımızda size Türkiye’ nin en özel termal tatil yapılabilecek noktalarını, nerede yer aldıklarını ve hangi hastalıklara fayda sağladıklarını anlatacağız.

Termal Kaplıcaları – Yalova

Yalova il merkezine sadece 12 km. mesafede, Termal ilçesinde yer alan ve geçmişi Roma ve Bizans dönemlerine kadar uzanan “Termal Kaplıcaları”; Türkiye’nin “kaplıca suları alanı” nda “ilk ve tek altın madalya” sahibi olma özelliğini ve gururunu taşımaktadır. Termal Kaplıcaları konumu itibariyle hem İstanbul hem de Bursa’ ya çok yakın olduğu için, ziyaretçilerine yurdun her yerinden rahatlıkla ulaşabilme olanağı sunmakta olup; dört mevsim boyunca şehre turist akını olmasını sağlayan Türkiye’ nin en popüler kaplıcasıdır diyebiliriz.

Sıcaklığı 62 dereceye kadar ulaşan ve kalsiyum, sülfat ve florür bakımından zengin bir yapıya sahip olan suyu sayesinde Termal Kaplıcaları, hem banyo kürü ve hem de içme kürü olarak uygulanabilmektedir.

Burası; böbrek, idrar yolları hastalıkları, karaciğer, safra kesesi, ortopedik operasyonlar sonrası tedavi süreci, deri hastalıkları ve psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde etkili olmaktadır.

Armutlu Kaplıcası – Yalova

Yalova il merkezine 51 km. ve Armutlu ilçe merkezine 4 km. uzaklıkta olan Armutlu Kaplıcası’ nın ilk olarak Bizans döneminde kurulduğu düşünülmekte olup, Armutlu Kaplıcası antik çağlardan günümüze kadar gelmeyi başarmış çok sayıda kaynaktan oluşan kompleks bir tesistir.

Sülfatlı, bikarbonatlı, kalsiyumlu, klorürlü, karbondioksitli ve sodyumlu bir bileşime sahip olan ve radyoaktivitesi de oldukça yüksek olan kaplıca suyunun sıcaklığı 57 derece ile 73 derece arasında değişmekte olup, banyo yapmak için de içmek için de uygundur.

Armutlu Kaplıcası; romatizma, kadın hastalıkları, diyabet, karaciğer, damar tıkanıklıkları, safra kesesi, böbrek taşları, mide, bağırsak, kas rahatsızlıkları, ortopedik hastalıklar, yaraların iyileşmesi, asidin vücuttan atılması, idrar söktürücü gibi alanlarda tedavi edici olarak kullanılmaktadır.

Sandıklı Kaplıcası (Hüdai Kaplıcaları) – Afyon

“Sandıklı Kaplıcası”; her yıl sadece yerli değil, dünyanın dört bir tarafından binlerce yabancı turistin de akınına uğrayan, tarih boyunca insanlığa şifa dağıtmış, sağlık turizminin önemli bir bileşenidir.

Yüksek kükürt oranına sahip olma özelliği nedeniyle “ gençlik ve güzellik iksiri” olarak adlandırılan ve yurdumuzdaki en şifalı kaplıca olduğuna inanılan, 42 – 53 derece arasında değişen sıcaklığa sahip Sandıklı Kaplıcası; Afyonkarahisar – Antalya karayolunun 65. Kilometresinde, Sandıklı ilçesinde yer almaktadır.

Sandıklı Kaplıcası’ nın en önemli özelliği, dünya çapında ünlü “çamur banyoları” olup; bu çamur banyolarının “ortopedik rahatsızlıklar” a iyi geldiği bilinmektedir. Sandıklı Kaplıcaları ayrıca; Böbrek Taşı Dökülmesi, Felç Geçirmiş Kişilerin Rehabilite Tedavisi, Kadın Hastalıkları Sorunları, Faranjit ve Solunum Yolu Hastalıkları, Kireçlenme ve Deri Hastalıkları.gibi sağlık problemlerine de iyi gelmektedir.

Kervansaray Kaplıcaları – Afyon

Afyonkarahisar’ ın Sandıklı ilçesinde yer alan diğer bir kaplıca tesisi de “Kervansaray Kaplıcaları” olup; tarihi bir kervansarayın restore edilmesi sonucu doğal güzelliklerin tarihi atmosferde sunulduğu modern tesisleri ile yılın her döneminde tercih edilmektedir.

Kervansaray Kaplıcaları’ nın da, kan dolaşımını düzenleyici etkisi, kas ve iskelet sistemi rahatsızlıklarının tedavisine yardımcı olduğu belirtilmektedir.

Gazlıgöl Kaplıcaları – Afyon

Afyon ilinin İhsaniye İlçesi sınırları içerisinde yer alan Gazlıgöl Kaplıcaları, Türkiye’nin en büyük ikinci kaplıca gölü olma özelliğine sahip olup; kaplıca çevresindeki modern tesisler, doğal güzellikler ve temiz havası ile kaplıca tatiline çıkacakların ilk tercihlerinden olmaktadır.

Gazlıgöl Kaplıcaları; sodyum bikarbonat içeren şifalı suyunun ilik halde içilmesi halinde, mide, böbrek, karaciğer, safra kesesi ve bağırsak hastalıklarına iyi gelmesi ile tanınmıştır.

Ayrıca kaplıca suyunun normakl kullanımının, kısırlık sorunu başta olmak üzere,solunum, cilt, romatizma ve sinir hastalıklarına şifa olduğu da bilinmektedir.

Kızılcahamam Kaplıcaları – Ankara

Ankara İlinin Kızılcahamam ilçesinde yer alan ve 36 – 50 derece arasında sıcaklıkta suya sahip olan Kızılcahamam Kaplıcaları; Roma ve Selçuklular dönemlerinden günümüze gelmişlerdir.

“Büyük Kaplıca” ve “Küçük Kaplıca” olmak üzere iki bölümden oluşan Kızılcahamam Kaplıcası; mide ve bağırsakları rahatlatıcı özelliğinin yanı sıra; karaciğer, kalp, kadın hastalıkları ve romatizma tedavisinde de çok fazla sayıda turist ağırlamaktadır.

Gönen Kaplıcası – Balıkesir

Balıkesir ilinin Gönen İlçesi merkezinde, Gönen Çayı etrafında 70 bin metrekarelik doğal bir park üzerinde yer alan Gönen Kaplıcaları; Türkiye’ nin modern anlamda ilk termal turizm merkezlerinden biri olma özelliğine sahiptir. Ankara, İstanbul ve İzmir’ den ulaşım kolaylığı da Gönen kaplıcaları’ nı cazip hale getirmektedir.

Sodyum sülfat ve sodyum bikarbonat yoğunluğu çok yüksek olan ve suyunun sıcaklığı 71 ile 82 derece arasında değişiklik gösteren Gönen Kaplıcası, hastalığın çeşidine göre banyo, egzersiz havuzları, buhar banyoları ve içme kürü şeklinde uygulama alanı bulmaktadır.

Gönen Kaplıcası suyu ; ağrılı ve iltihaplı kadın hastalıkları, ağrılı kalın bağırsak, yüz felci, dolaşım sistemi bozuklukları, romatizma, ortopedik rahatsızlıklar, sinir sistemi, idrar yolu rahatsızlıkları gibi bir çok sağlık sorununa şifa olmaktadır.

Kükürtlü Kaplıcaları – Bursa

600 yıllık bir geçmişe sahip olan ve Bursa ilinin Çekirge semti yakınlarında yer alan Bursa’ nın en eski kaplıcalarından Kükürtlü Kaplıcaları; Sultan I. Murad Hüdavendigar tarafından yaptırılan “Büyük Kükürtlü” (Erkekler Hamamı) ve Sultan II. Bayezid tarafından yaptırılan “Küçük Kükürtlü” (Kadınlar Hamamı) olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. 1981 yılında Uludağ Üniversitesi’ ne teslim edilmiş olan Kükürtlü Kaplıcaları’ nın işletilmesi, günümüzde Atatürk Rehabilitasyon ve Araştırma Merkezi olarak devam etmektedir.

Yedi farklı kaynaktan beslenen, kükürt açısından zengin ve radyoaktif özelliğe sahip olan, sularının sıcaklığı 54 – 84 derece arasında değişiklik gösteren Kükürtlü Kaplıcaları; damar hastalıklarına, kronik iltihaplı hastalıklara, ostreopoz’ a, romatizmal hastalıkların tedavisine fayda sağlamaktadır.

Oylat Kaplıcası – Bursa

Bursa ilimiz sağlık turizmi açısından en tercih edilen illerin başında gelmekte olup, İnegöl ilçesi’nde yemyeşil bir doğanın kalbinde, Oylat Şelalesi ve Oylat Mağarası’ nın yanı başında yer alan “Oylat Kaplıcaları” da, yüksek düzeyde florür, kalsiyum ve magnezyum sülfat içeren kaynak suyu ile en az Kükürtlü Kaplıcaları kadar tercih edilmektedir.

Renksiz, berrak, içilebilir, mide dostu ve 57 ile 84 derece arasında değişkenlik gösteren suyu ile Oylat Kaplıcaları; sinir hastalıkları, kronik ve romatizmal hastalıklar, ostreopoz, yumuşak doku hastalıkları, kadın hastalıkları ve beyin – sinir cerrahisi sonrası problemler için yardımcı tedavi olarak fayda sağlamaktadır.

Ayrıca halk arasında bu kaplıcanın sularının “ölüm döşeğindeki hastayı” bile iyileştirebildiğine dair bir inanış yıllardır süregelmektedir.

Karahayıt Kaplıcası – Denizli

İçeriğinde bulunan demir maden oksitleri sayesinde kırmızı renkli bir suya sahip olan Karahayıt Kaplıcaları, aslında Pamukkale Travertenleri’ nin bir parçası olup; Denizli ilinin Pamukkale ilçesi’ nde konuşlanmıştır.

Kırmızı renkli travertenleri ve kırmızı çamur havuzları ile oldukça dikkat çeken Karahayıt Kaplıcası, kalsiyum, sülfat, bikarbonat ve karbondioksit açısından çok zengin olan termal suyu sayesinde; siyatik, romatizma, kireçlenme, fıtık, kadın hastalıkları, uyuz, kaşıntı, sivilce gibi cilt ve saç problemleri, stres kaynaklı rahatsızlıklar, nörolojik hastalıklar ve ameliyat sonrası rehabilitasyon için şifa kaynağı olmaktadır.

Karacasu Kaplıcası – Bolu

Yeraltı suları açısından oldukça zengin olduğu için termal turizm açısından önem arz eden şehirlerimizin başında gelen Bolu ilimizin merkezinde yer alan Karacasu Kaplıcaları, yemyeşil doğanın içerisindeki modern tesisleri ile ziyaretçilerine aynı zamanda masaj, hamam, SPA gibi hizmetler de sunarak keyifli bir ortam sağlamaktadır.

42 ile 44 derece arasında değişen sıcaklığı, 6,3 PH değeri ve kalsiyum, florür, sülfat, bikarbonat, magnezyum, karbondioksit özellikli zengin içerikli termal suyu nedeniyle Karacasu Kaplıcaları; metabolizma hastalıkları, romatizma, kadın hastalıkları, sindirim, idrar yoları hastalıkları, kemik ve kireçlenme problemleri, böbrek, stres bozukluğu gibi bir çok hastalığa fayda sağlamaktadır.

Sağlık Bakanlığı’na ait “Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi”nin de içerisinde yer aldığı Karacasu Kaplıcaları’ nın suyu “termomineral içermesi” nedeniyle hastalıkların tedavisinde içme kürü olarak da kullanıldığı için, ziyaretçilerine şişelenerek saklanma olanağı da sunmaktadır. (İlginizi Çekebilir: Yedigöller’de Gezilecek Yerler!)

Hamamboğazı Kaplıcaları – Uşak

Uşak ilinin 7 km. kuzeydoğusunda Banaz ilçesi Kaplangı köyü sınırları ilçesinde, çevresi yemyeşil çam ormanlarıyla çevrili bulunan Hamamboğazı Kaplıcaları, içerdiği minerallerin farklılığı nedeniyle “Gazoz”, “Sarı Kız” ve “Kara Kız” olarak adlandırılan 3 kaynaktan meydana gelmektedir.

Kükürt ve demir oranı yüksek olan kaynak “Gazoz” adını alırken, ılık ve kükürtlü suya sahip olan kaynak “Sarı Kız” adını taşımakta, en sıcak olan kaynak da “Kara Kız” adı ile bilinmektedir.

60 derece sıcaklığı, yüksek mineralli suyu ve çamur banyoları ile Hamamboğazı Kaplıcaları’ nın; kadın hastalıkları, mide, bağırsak, karaciğer, romatizma, eklem ağrıları, boyun ağrıları, cilt hastalıkları ve solunum yolu hastalıklarının tedavisine yardımcı olduğu bilinmektedir.

Ilıca Kaplıcaları – İzmir

Yurdumuzun “Turizm Cenneti” olarak adlandırılan, İzmir’ in şirin ilçesi Çeşme’ de bulunan “Ilıca Kaplıcası” diğer kaplıcalardan farklı olarak deniz kenarında yer almaktadır.

Florür ,sodyum ve klorür mineralleri açısından zengin olan ve sıcaklığı 42 – 55 derece arasında değişen Ilıca Kaplıcası termal suları, yumuşak bileşenleri sayesinde deri üzerinde güzelleştirici etkiye sahip olup, havuz, SPA, masaj ve hamam gibi olanakları ile ziyaretçilerine bol seçenekler sunmaktadır.

Ilıca Kaplıcası; metabolizmayı güçlendirmek, sindirim sistemini düzenlemek gibi tedavi edici özelliklerinin yanı sıra, romatizma, cilt hastalıkları, kalp hastalıkları, nefroloji, dimağ yorgunluğu gibi problemlere de fayda sağlamaktadır.

Çermik (Melike Belkıs) Kaplıcaları – Diyarbakır

Diyarbakır iline 90 km. mesafede, Çermik ilçesinde konumlanan “Çermik Kaplıcaları”; Acem Kralı’ nın kızı Melike Belkıs’ ın yakalandığı ağır hastalıktan bu kaplıca sayesinde kurtulduğu şeklindeki efsane nedeniyle “Melike Belkıs Kaplıcası” adıyla da bilinmektedir.

Çermik Kaplıcası, çocuk sahibi olmak isteyen kadınların özel bir dua okuyarak Belkıs Hamamı’nda yıkanmaları durumunda çocuklarının olacağı şeklinde bölgede var olan yaygın inanış nedeniyle, her yıl kadın ziyaretçilerin akınına uğramaktadır.

48 derece sıcaklığı, iyodür ve bromür açısından zengin olması ve radyoaktif özellikli su kalitesi ile, İtalyan kaplıcasının ardından dünyadaki kaplıcalar arasında ikinci sırada yer almaktadır.

Çermik Kaplıcası’ nın iltihaplı romatizma, üst solunum yolu enfeksiyonları ve kadın hastalıkları tedavisinde olumlu etkileri olduğu İstanbul Tıp Fakültesi tarafından yapılan analizler ile resmen tescil edilmiş olup; ayrıca cilt hastalıkları, çocuk felci, kemik erimesi, psikolojik hastalıklar, sırt ve boyun ağrıları, sinir sistemi, böbrek ve idrar yolları hastalıkları başta olmak üzere birçok hastalığa şifa olduğu da bilinmektedir.

Diyadin Kaplıcaları – Ağrı

Doğu Anadolu Bölgesi’ ni sağlık turizmine açan Diyadin Kaplıcası, Ağrı ilinin Diyadin ilçesine 5 kilometre uzaklıkta bulunmakta olup, bölgedeki düşük hava sıcaklıkları nedeniyle yerel halkın da ilgi odağı olmaktadır.

Suyunun sıcaklığı 72 – 78 derece arasında değişen Diyadin Kaplıcası’ ndan çıkan suların “maden suyu” özelliği olması, onu diğer kaplıcalardan ayırmaktadır.

Kalsiyum, sülfat, klorür ve bikarbonat açısından zengin olan Diyadin Kaplıcası; kadın hastalıkları, metabolizma bozuklukları, mide, cilt ve deri hastalıkları, solunum yolu rahatsızlıkları, romatizma, bağırsak, böbrek hastalıkları ve sinir buhranlarına da iyi gelmektedir.

Kaplıcalar İle İlgili Video