Öz Güveni Düşüren 4 Zehirli Alışkanlık!

Öz güven; kişinin kendine ve yapabileceklerine olan inancıdır diyebiliriz. Çocukluğumuzun nasıl geçtiği, travmalarımız, ruhumuzda açılan irili ufaklı yaralar, genetik faktörler, çevresel etmenler ve mizacımız kendimize olan güvenimizi belirleyici faktörlerdir. Ebeveynleri tarafından örselenen çocuklar, kendilerine olan inançlarını kaybederler.

Ancak çocukluk çağında kodlanan bilgilerin ya da yaşanan olayların yanı sıra, yetişkinlik döneminde edindiğimiz bazı alışkanlıklar veya yanlış tutumlar da özgüvenimize sekte vuruyor olabilir. İyileşmek için öncelikle sorunu tespit ve kabul ederek farkındalık geliştirmek gerekir. Unutmayın ki; değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.

Öz Güveni Düşüren 4 Zehirli Alışkanlık!

Peki hangi davranışlar veya rutin haline getirdiğimiz özellikler, özgüven konusunda sorunlara yol açar? Bu sorunlar nasıl giderilir? İşte bu yazımızda, tüm bu soruların cevaplarını bulabilir, konuya ilişkin görsellere ve uzman videolarına da yine yazımız boyunca ulaşabilirsiniz.

Öz Güveni Düşüren Zehirli Alışkanlıklar!

Sürekli Olarak İnsanları Memnun Etmeye Çalışmak

Çatışmalar, tartışmalar ve huzursuz ortamlar hiç birimizin istemediği şeylerdir. Bunlardan kaçınma davranışı gösteriyor olmak ise çok genel geçer bir tutumdur. Tadımız kaçmasın diyerek yaptıklarımıza şöyle bir göz atalım.

İş yerinde sorumluluğumuzda olmayan veya görev tanımımız içinde yer almayan pek çok şeyi bu nedenle yaparız. Kendimize haksızlık ediyor olmayı ise hiçe sayarız. Öte yandan sevmediğimiz kişilerle, istemediğimiz yerlerde vakit geçirmek durumunda kaldığımızda itiraz etmeyiz. Çünkü uyumsuz olmak, sevilmeyeceğimizi hissettirir ve buna tahammül edemediğimiz için, kabullenme yolunu seçeriz.

ozgvnn

Sevgilimiz veya eşimiz kıskanıyor diye nice arkadaşımızı hayatımızdan yavaş yavaş çıkarırız. Ben ne istiyorum? Nasıl mutlu olabilirim? gibi soruları sormak yerine, karşı taraf üzülmesin düşüncesiyle hareket ederiz. Bu da bir zaman sonra öz güvenimizi yok eder.

(İlginizi Çekebilir: Sahte Arkadaşların 8 Özelliği!)

Günlük hayatınızda, kendi istek ve arzularınızı düşünerek, onları ön plana alarak davrandığınız zamanların ne kadar az olduğunu fark ettiniz mi? Ve size bir sır veriyoruz; ne kadar fedakarlık yapsanız dahi, hiç kimseyi tam anlamıyla mutlu edemezsiniz. Öyleyse kendinize önce ben demeyi öğretmeli ve mutluluğunuzu birinci plana almalısınız. Bırakın kırılan, kırılsın. Sizinle kalanlar ise gerçek dostlarınızdır.

Gelecek İçin Fazla Kaygılı Olmak

Elbette hayatınızı plan program dahilinde yaşamak güzeldir. Olasılıkları düşünmek ve hazırlıklı olmak ise güçlü ve kontrollü hissettirir. Yapacağımız hamlelerin veya atacağımız adımların sağlam olmasında ise önemli bir rol oynar.

ozgvnnn

Ancak bunu olmamış şeyleri olmuş gibi hissederek, endişe unsuru haline getirmek bizlere yalancı kontrolcülük özelliği kazandırır. Sanki düşündüğümüz o senaryo gerçekleşmiş ve biz de tüm imkanlarımızı seferber ediyormuşuz gibi bir algı yaratır ama bunun reelde bir karşılığı yoktur.

Hal böyle olunca sürekli olumsuz tablolara odaklanarak kendisini buna hazırlayan zihin, bir süre sonra yorgun düşerek kırılgan hale gelir. Endişe içimizi ve benliğimizi kemiren bir olgudur. Hayata negatif bakmamıza yol açar ve bu da öz güven düşüklüğünün başlıca sebeplerinden biridir.

Öyleyse olumluya odaklanmak ve kendimizi yükseltecek bakış açılarını geliştirmek de bu problemin en önemli çözüm noktasıdır. Kaygı bizi kontrolcü değil, paranoyak yapar. O halde bardağın dolu tarafı öz güveni temsil eder ve bizler olaylara tam da oradan bakarak iç huzurunu yakalayabiliriz.

Geçmişe Takılıp Kalmak

Hatalardan ders çıkarmak, geçmişi makul bir şekilde ve soğukkanlılıkla tahlil etmek bizi olgun ve güçlü kılar. Ancak ona saplanıp kalmak içinde bulunduğumuz anı kaçırmamıza ve o andaki iyi şeyleri göremiyor olmamıza sebebiyet verir.

ozgvnnnn

Örneğin; geçmişte yaşanan trajik bir olayı nasıl engelleyebileceğinizi kurgulamak, yapılan bir hatayla ilgili, sürekli pişmanlık duygularıyla yeniden değerlendirmelerde bulunmak zihni yorar. Bu da zamanla hiç bir işe yaramadığımızı düşündürerek, öz güvenimizi zedeler.

Geleceğe olan inancımız, geçmişin pişmanlıkları ile gölgelendiği sürece, bizler kendine inanan bireyler olamayız. Öyleyse geçmişi yalnızca çıkarım yapmak için bir araç olarak görmeli, onunla barışmalı ve bizim umudumuzu kırmasına asla izin vermemeliyiz.

Duygulara Güvenmek

Aklınıza gelen yaratıcı bir fikir, anlatacağınız komik bir fıkra, bir problemin çözümüne yönelik düşündüğünüz öneriler duygularınızın esiri olabilir ve gündeme bile gelmeyebilir. Bu şu demektir; sahip olduğumuz değerler, duygularımız tarafından baskılandığında öz güvenimiz azalır.

ozgvnnnnn

Bulduğunuz fikri anlatmak üzereyken, duygularınız size bu fikrin beğenilmeyeceğini fısıldar. Bunun nedeni reddedilme ve değersizlik korkularıyla açıklanabilir. Ancak tüm bu korkulara rağmen; beğenilmemeyi göze alarak, fikrinizi yüksek sesle söylemeniz öz güveninizi çok büyük ölçüde yükseltecektir.

Öyleyse yapmanız gereken; elbette duygularınıza ve kalbinizin sesine zaman zaman kulak vermek, ancak, onun, değerlerinizi ve yeteneklerinizi kontrol etmesine, sizi yolunuzdan döndürüp pasifize etmesine izin vermemektir.

Öz Güveni Düşüren Alışkanlıklar İle İlgili Video

İlginizi Çekebilir:Okul Korkusu Nedir?
share Paylaş facebook pinterest whatsapp x print

Benzer İçerikler

Kendini Sevmek İçin Neler Yapılmalıdır?
Kendini Sevmek İçin Neler Yapılmalıdır?
Okul korkusu ile nasıl baş edilir?
Okul Korkusu Nedir?
Tek Başına Yapılacak Aktiviteler
Tek Başına Yapılacak Aktiviteler!
Mutlu Çocuk Yetiştirmek İçin 5 Cümle!
Mutlu Çocuk Yetiştirmek İçin 5 Cümle!
Kapalı Alan Korkusu Nasıl Yenilir?
Kapalı Alan Korkusu (Klostrofobi) Nasıl Yenilir?
Yalnızlık Korkusu Nedir? Tedavisi Nasıldır?
Yalnızlık Korkusu Nedir? Belirtileri ve Tedavisi Nasıldır?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bilgi Köprüsü | © 2024 | Tüm hakları saklıdır.